Oysa sevdayı bir uçurtma gibi gökte zannetmiştik.. Elimizde ipi oldukça güvendeydik..
Uçuruma gidene hâl sorulur mu kurban? Ne diyor hâlden anlayan baba; “yanana ateş neylesin…”
Oysa sevdayı etrafında binlerce tavaf ettiğimiz Beytimiz zannetmiştik.. Ayaklarımız yere bastıkça emindik..
Arşı titreten göz yaşına neden denir mi kurban? Ne diyor hâlden anlayan baba; “ korku nedir bilmeyen ben korkuyorum Gülce’den..”
Oysa biz sevdayı karın tokluğuna çalışmak zannetmiştik.. Suyuna bandığımızda toktuk..
Aşkın imtihanına imkan kapısı yok denir mi kurban? Ne diyor hâlden anlayan baba; “Beri gel, daha beri, daha beri.
Bu yol vuruculuk nereye dek böyle?
Bu hır gür, bu savaş nereye dek?
Sen bensin işte, ben senim işte. ”
Sevde YARDIMCI. . / 2015 Ağustos